Haftanın Bel Altı Vuruşları

Bu haftanın ilk bel altı vuruşu, Başbakan'ın, Doğan Gurubu'na eleştirilerinden sonra, "basın özgürlüğüne darbe vuruluyor" yaygarası koparan Aydın Doğan'dan geldi. Başbakan'ı, bu şekilde eleştiren Aydın Doğan, kendi aleyhinde yaptığı yayınlardan dolayı, Vakit Gazetesi'ne 1 trilyon 355 milyar lira tutarında rekor tazminat davası açtı.

Vakit Gazetesi'nin yayın politikasını tasvip etmiyorum ama Aydın Doğan'ın, kendi televizyonunda, "basın özgürlüğü kısıtlanıyor" yaygarasının ardından, bu davayı açması, basın özgürlüğüne darbe değil mi? Eger değilse, Başbakan'ın suçu ne?

İkinci bal altı vuruşu, Hülya Avşar'dan geldi. Hülya Avşar, Uzan'lardan, film çekmek için aldığı 300 bin dolardan ötürü, iki yıldır TMSF ile sıkıntılar yaşıyor ve her platformda haksızlığa uğradığını savunuyor. Olayın iç yüzüne tam olarak hakim değilim. Eğer ortada bir haksızlık varsa biz de Hülya Hanım'a destek veririz ama Sayın Avşar, bu hafta talihsiz bir açıklama yaptı ve TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'e hitaben; "senin gibi iktidarın arkasına sığınıp başımı örteceğim, benden aldıklarını geri alacağım" dedi.

Sayın Avşar, belki haksızlığa uğradınız, belki de uğramadınız ama böyle bir açıklama yaparak, bütün mütedeyyin vatandaşlarımızı zan altında bırakıyorsunuz. Bütün mütedeyyin vatandaşlarımızdan (özellikle başörtülü vatandaşlarımızdan) özür dilemenizi bekliyoruz ve sizi kınıyoruz. Başörtülü vatandaşlarımıza karşı önyargıları olan kesimlerin, Ak Partiye karşı husumeti olan -ki bu, bizi ilgilendirmiyor. Mütedeyyin vatandaşlarımızı rencide etmeniz bizi ilgilendiriyor- kesimlerin, bu şekilde desteğine almaya çalışmak çok yakışıksız. Zaten ülkemizde, çok kirli işler yapılıyor. Siz de, buna alet olmayınız.

Haftanın üçüncü bel altısı, saçmalama konusunda rakip tanımayan Pınar Kür'den geldi. Bu kadın, başörtülülerin içinde doğruluk olduğunu kabul edemezmiş. Biz de Pınar Kür'ün ve bu zihniyetteki kişilerin içinde iyilik, doğruluk ve insan sevgisi olabileceğine ihtimal vermiyoruz. Dilinizden düşürmediğiniz o hümanizme ne oldu? Bunlar, kendilerine hümanist. Bizi insandan bile saymıyorlar ama insana, insan olduğu için değer vermeyen, saygı göstermeyen kişiler, insanlık şerefini elinin tersi ile itmiş kişilerdir.

Yorumlar