"Sen anca başını salla. Aslında bizim ülkemizde tam bu duruma göre güzel bir söz var, ama burada olmaz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın Dostları adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşma sırasında kendisine soru soran Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Mario Matsakis'i fena azarladı.
Matsakis, Kıbrıs'taki Türk askerini işgalci olarak tanımladı ve Ada'daki Türk askeri varlığının ne zaman sona ereceği yönünde bir soru sordu. Erdoğan bu soruya, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin işgal gücü olmadığı ve Ada'da garantör olarak bulunduğunu söyleyerek cevap verdi.
Erdoğan, 2004'te Annan Planı'nın Rumlar tarafından reddedildiğini hatırlattı ve "Bu söylediklerim doğru mu değil mi?" diye Matsakis'e sordu. Matasakis'in, "2009 yılındayız sürekli 2004'e atıf yapmaktansa önümüze bakamaz mıyız? Ben bunu öğrenmek istedim" demesi üzerine Erdoğan, "Şimdi tam gazeteci gibi konuştun. Ben gazeteci gibi konuşmuyorum. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kıbrıs'ın AB üyesi yapılması yanlış olmuştur demişti" demesi üzerine Matsakis, başını sallayarak tepki verdi. Bunun üzerine Erdoğan daha da sert bir tavır takınarak, "Sen anca başını salla. Aslında bizim ülkemizde tam bu duruma göre güzel bir söz var, ama burada olmaz" dedi.
ERDOĞAN: "AB KORKU VE KAYGI ÜZERİNE YAKLAŞIMLAR SERGİLEMEMELİ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin kendine daha fazla güvenmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:
"AB, korku ve kaygı üzerine değil, ilerleme ve kalkınmaya dayalı yaklaşımlar sergilemelidir. Krize bir Avrupa kalesi oluşturarak değil, küreselleşmenin sağladığı fırsatlardan yararlanarak cevap vermelidir. Küreselleşmeyi bir fırsata dönüştürmelidir. AB, kurulduğu gibi 6 üyeli kalsaydı bugünkü ekonomik gücüne ulaşamazdı. İngiltere'nin AB üyeliğinin 2 kez veto edildiğini, İspanya ve Portekiz'in Avrupa dışında olduğunun iddia edildiği günleri hatırlayacaksınız. Bu ülkelerin bugün AB'ye katkılarını hiç kimse inkar edemez. Şimdi 500 milyon nüfusa sahip bir AB var. AB, bugün oynadığından çok daha önemli roller oynayabilir ve oynamalıdır. Çekingen, dağınık, içine kapalı, alternatif oluşturmayan ve küresel meseleleri uzaktan seyreden bir AB, ön plana çıkma fırsatını yakalayamaz. AB'nin, yeni üyerlerle genişlemesi ve vizyon geliştirmesi kaçınılmazdır.''
VİDEO:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın Dostları adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşma sırasında kendisine soru soran Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Mario Matsakis'i fena azarladı.
Matsakis, Kıbrıs'taki Türk askerini işgalci olarak tanımladı ve Ada'daki Türk askeri varlığının ne zaman sona ereceği yönünde bir soru sordu. Erdoğan bu soruya, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin işgal gücü olmadığı ve Ada'da garantör olarak bulunduğunu söyleyerek cevap verdi.
Erdoğan, 2004'te Annan Planı'nın Rumlar tarafından reddedildiğini hatırlattı ve "Bu söylediklerim doğru mu değil mi?" diye Matsakis'e sordu. Matasakis'in, "2009 yılındayız sürekli 2004'e atıf yapmaktansa önümüze bakamaz mıyız? Ben bunu öğrenmek istedim" demesi üzerine Erdoğan, "Şimdi tam gazeteci gibi konuştun. Ben gazeteci gibi konuşmuyorum. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kıbrıs'ın AB üyesi yapılması yanlış olmuştur demişti" demesi üzerine Matsakis, başını sallayarak tepki verdi. Bunun üzerine Erdoğan daha da sert bir tavır takınarak, "Sen anca başını salla. Aslında bizim ülkemizde tam bu duruma göre güzel bir söz var, ama burada olmaz" dedi.
ERDOĞAN: "AB KORKU VE KAYGI ÜZERİNE YAKLAŞIMLAR SERGİLEMEMELİ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin kendine daha fazla güvenmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:
"AB, korku ve kaygı üzerine değil, ilerleme ve kalkınmaya dayalı yaklaşımlar sergilemelidir. Krize bir Avrupa kalesi oluşturarak değil, küreselleşmenin sağladığı fırsatlardan yararlanarak cevap vermelidir. Küreselleşmeyi bir fırsata dönüştürmelidir. AB, kurulduğu gibi 6 üyeli kalsaydı bugünkü ekonomik gücüne ulaşamazdı. İngiltere'nin AB üyeliğinin 2 kez veto edildiğini, İspanya ve Portekiz'in Avrupa dışında olduğunun iddia edildiği günleri hatırlayacaksınız. Bu ülkelerin bugün AB'ye katkılarını hiç kimse inkar edemez. Şimdi 500 milyon nüfusa sahip bir AB var. AB, bugün oynadığından çok daha önemli roller oynayabilir ve oynamalıdır. Çekingen, dağınık, içine kapalı, alternatif oluşturmayan ve küresel meseleleri uzaktan seyreden bir AB, ön plana çıkma fırsatını yakalayamaz. AB'nin, yeni üyerlerle genişlemesi ve vizyon geliştirmesi kaçınılmazdır.''
VİDEO:
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlariniz icin tesekkurler...