Günün Makalesi - Ergenekonculara kefil olan morarır /Emre AKÖZ

Efendim Bedrettin Dalan arkadaşlarıymış, Sabih Kanadoğlu önünde saygıyla eğildikleri bir hukukçuymuş, Kemal Gürüz sevgili hocalarıymış.
Bu değerli insanlar, nasıl terör örgütü diye nitelenen Ergenekon'un parçası olabilirmiş?
Madem böyle yüce şahısların gıllıgışlı işlere bulaşmış olabileceğini bayat beyinleri almıyor, o halde zihin açıcı bir gezi yapalım.
Rotamız İtalya . Çünkü orası, bizdeki Ergenekon örgütünü anlayabilmemiz için bir laboratuar.

Demek toplumda saygın bir yere sahip olan insanlar, (hele birilerinin arkadaşıysa) alengirli işlere girmez; öyle mi? Bakın İtalya'da neler olmuştu.
Kısaca P2 denilen mason locası Propaganda Due'nin büyük üstadı Licio Gelli 'nın çiftlik evi, 17 Mart 1981'de İtalyan polisi tarafından arandı.
Evde iki çok önemli belge ele geçirildi.
Birinci belge, 932 ismin yer aldığı bir listeydi. Bunlar gizli locanın üyeleriydi.
Listede 30 general, 38 parlamenter, 4 bakan, eski başbakanlar, istihbarat şefleri, gazete yayın yönetmenleri, TV yöneticileri, işadamları, 19 yargıç ve 58 profesör bulunuyordu.
( Not 1: Lütfen burada bir iki saniye soluklanın ve devam etmeden önce listedeki mesleklere tekrar göz atın. " İtalya'da olur, biz de olmaz " diyorsanız zaten yazının kalanını okumanıza gerek yok.)
İkinci belge ise Demokratik Yeniden Doğuş Planı başlıklı bir çalışmaydı. Buna göre medya zapturapt altına alınacak, işçi sendikalarına baskı uygulanacak, İtalyan Anayasası tekrar yazılacaktı.
Licio Gelli ve biraderlerinin hedefi, İtalya'yı yeni bir siyasi ve ekonomik elitin (yani kendilerinin), otoriter bir demokrasi ve katı bir antikomünizm felsefesiyle yönetmesiydi.
( Not 2: Listede yer alan isimlerden biri, o sıralar henüz siyasete atılmamış olan geleceğin Başbakanı Silvio Berlusconi idi!)
Peki, ana akım masonlar tarafından dışlanmış olan P2 locası niye takibata uğramıştı?
Çünkü P2 locasının, Tangentopoli rüşvet skandalı, Vatikan ve mafya bağlantılı Ambrosiano Bankası'nın şaibeli iflası, gazeteci Mino Pecorelli ve banker Roberto Calvi cinayetlerinde parmağı olduğuna ilişkin deliller bulunmuştu.
Bitmedi: Devlet içinde devlet ya da gölge hükümet gibi tabirlerle anılan P2 locası, başta Arjantin olmak üzere, Latin Amerika'daki diktatörlüklerle de karanlık ilişkiler içindeydi.
Tabii asıl mesele ise şuydu: P2 locası, gerilim stratejisiyle İtalya'daki her türlü solu sindirmeye çalışan Gladio'nun önemli bir parçasıydı.
Siz siz olun, kimse için, " Aaa, mümkün değil, asla Ergenekoncu olamaz " demeyin. Bu tip konularda kimseye kefil olmayın.
Adamların tonton görünüşleri, bir vakitler bilime gönül vermiş olmaları, vatanmillet nutukları atmaları, suratlarına ciddiyet katan gözlükleri ya da mavi gözleri sizi yanıltmasın.
Bugün gözaltına alınmış, hatta tutuklanmış bazı ünlü kişiler, yarın beraat edebilir.
Ama hiç kuşku yok ki başka bazı ünlüler de hüküm giyecek. Şaşırıp kalacaksınız.
Not 3: Eski YÖK Başkanı, Abdullah Gül için, " Mümkünü yok Çankaya 'ya çıkamaz, başına bir iş gelir " demiyor muydu?

Kaynak: 11/01/09 tarihli Sabah Gazetesi

Yorumlar