Şiirlerle Menkıbeler - EBÜSSUUD EFENDİ (Rahmetullahi Aleyh) - 1

Kimdir bu zat?

Şeyh-ül islam olmadan, Ebüssuud Efendi,
Gördüğü bir rüyayı anlatır şöyle kendi:

Zeyrek camiindeydim rüyamda ben bir gece.
Cami kalabalıktı, merak ettim bir nice.

Dediler: (Bu cemaat, Sevgili Peygamberin,
Mübarek meclisidir, siz de oturuverin.)

Bir köşeye çekilip, oturdum hürmet ile.
İbni Kemal Paşa da, otururdu edeple.

Peygamber Efendimiz, mihrapta otururdu.
Eshabı, tazim ile etrafında dururdu.

Peygamber'in yanında, vardı ki bir zat daha,
Diz dize yakın idi, o da Resulullah'a.

Düşündüm ki: Acaba kimdir ki bu zat böyle,
Allah'ın Resulüne, çok yakın durur öyle?)

Peygamber Efendimiz, arapça konuşuyor.
O da, Resulullah'a, farsca cevap veriyor.

Resulullah, bir ara buyurdu: (Ya Mevlana!
Arabi lisan ile cevap ver sen de bana.)

Anladım, Resul ile konuşan o zat kimmiş?
Mevlana Abdurrahman Cami hazretleriymiş.

İbni Kemal Paşa’yı, sonra da göstererek,
Sual etti o Server: (Bu zat kimdir?) diyerek.

Ardından kendileri buyurdular ki hemen:
(Sevdiğim bir kimsedir o kişi ümmetimden.

O, İbni Kemal olup, mübarek birisidir.
Hem dahi müminlerin şu anda müftisidir.)

Sonra beni gösterip, sordu ki Resul yine:
(Ya onun arkasında, şu oturan kim?) diye.

Mevlana hazretleri, bana bir baktı hemen.
(Bilmem ya Resulallah) dedi yine cevaben.

O Server buyurdu ki: (O da, Ebüssuud'dur.
Ümmetimin en iyi müftüsü işte budur.)

Bu rüyadan otuz yıl geçip tamam olunca,
Şeyhül islam olmuştu, otuz sene boyunca.

Bu zat buyuruyor ki: (Bu dünya bir imtihan.
Gafil olmayalım ki, oluruz yoksa pişman.

Şu geçen dakikalar, belki son anımızdır.
Belki şu kıldığımız, en son namazımızdır.

Yani ahiret ile, bir kaç saniye kadar,
Aramızda, çok kısa, gayet az bir zaman var.

Nitekim bir zelzele olacak olsa bu gün,
Bir anda, ahirette oluruz hep topyekün.

Bu dünya önce yoktu, sonra da yok olacak.
İki yok arasında, bir hayattır bu ancak.

Yani ölüm, insana mutlaka gelecektir.
Öyleyse onu şimdi geldi bilmek gerektir.

Tabiin-i izam'ın en yükseği olan zat,
Yani Veysel Karani buyuruyor ki bizzat:

Yattığında, ölümü, yastığın altında bil.
Kalkınca da karşında, o, senden uzak değil.)

Abdüllatif UYAN

Yorumlar