Ağızlara Pelesenk Olan Söz: İHANET!

Dilekolay, 30 yıldır süren bir baş belası; PKK.

30 yıldır uygulanan ve bir türlü fayda sağlamayan yöntem; silahlı mücadele. Genelkurmay Başkanları bile terörle mücadelede tek başına askeri mücadele fayda sağlamaz, demokratik, kültürel ve sosyal tedbirler alınmalı ve bu yönde açılımlar yapılmalıdır diyor. (14.04.2009 tarihli haberturk.com internet sitesi)

ABD eski Başkanı Kennedy'nin dediği gibi; "Siz profesyonel askerler, strateji, taktik ve lojistik konuları bilmelisiniz. Ekonomi, siyaset, diplomasi ve tarihi de bilmelisiniz. Askeri güç ile ilgili herşeyi bilmelisiniz, askeri gücün limitlerini de bilmelisiniz. Günümüzdeki sorunları yalnız tek başına askeri güçle tam olarak ortadan kaldırılmayacağını da anlamalısınız."

Görülüyor ki; özellikle günümüzde, terörle mücadelede, tek başına askeri yöntemler sonuç verememektedir. Osmanlı İmparatorluğu tarihine baktığımızda; en can sıkıcı isyanlardan biri olan "Celali İsyanları" bile isyanın başladığı yıl yani üzerinden bir yıl bile geçmeden bastırılmış. Ama günümüzde işler daha girift, daha küreseldir.
İşte, bazı akil kişiler, biraraya gelmişler ve bu böyle olmaz, 30 senedir sadece askeri mücadele ile başetmeye çalışıyoruz, artık, bunun yanında başka yöntemler de geliştirmeliyiz, demokratik açılımlar yapmalıyız demişler. Bence de çok doğru yapmışlar.

Hükümet, bu "Demokratik Açılım"a büyük önem veriyor. Nasıl vermesin, bir dönem değişiyor. Tabii bu açılımı eleştirenler de yok değil. Bazı kimseler, bu açılımın çok yerinde olduğunu ama içinin boş olduğunu söylüyorlar. Bunlara kısmen katılıyorum. Hükümet de, zaten siyasi partilerle, diğer sivil toplum örgütleriyle, aydınlarla, gazetecilerle toplantılar yaparak onların görüşlerini alıyor ve bu açılımın içini böyle dolduruyor. Doğru olanın da bu olduğunu düşünüyorum. Zira bu sayede toplumsal mütabakat ve uzlaşma sağlanmış olunacak.
Bu açılımı eleştiren diğer grubu anlamak namümkün. CHP lideri Deniz Baykal her zaman söylüyor ya; Ak Parti, toplumsal olayların çözümünde toplumsal mütabakat ve uzlaşma sağlamalıdır. Al sana toplumsal mütabakat, al sana uzlaşma. Neden katkıda bulunmuyorsun? Cumuriyet Tarihimizin en önemli projelerinden ve açılımlarından biri olan Demokratik Açılım'a, kafatası milliyetçiliği ile köstek olmaya çalışmak Türkiye'nin önünü tıkamak değil de nedir?
İki büyük muhalefet partisi, ana muhalefet partisi CHP ve mecliste en çok koltuğu olan ikinci muhalefet partisi MHP akıl almaz şekilde bu açılıma karşı çıkıyorlar. Hele MHP'yi anlamak kesinlikle mümkün değil. Az evvel de dediğim gibi Devlet Bahçeli resmen kafatası milliyetçiliği yapıyor.
Herkes şunu iyi bilmeli ki; bu açılım, gündelik politikalara, oy kaygılarına kurban edilmeyecek kadar önemli bir projedir. Bu projeye köstek olmak yerine çözüm noktasında katkılarda bulunmalıyız. MHP ve CHP bu açılıma karşı çıkıyorlar ve özellikle MHP lideri, iktidar partisini ve iktidarın başı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ihanetle suçluyor ya, eğer bir şeye karşı çıkıyorsanız, ona karşı politika geliştirmelisiniz. 30 yıldır çözülemeyen bir problemi çözemiyorsanız, yeni yöntemler geliştirmelisiniz. MHP lideri Devlet Bahçeli ve CHP lideri Deniz Baykal'ın çözüm önerileri neler? Madem bu açılıma karşı çıkıyorsunuz hatta ileri gidip ihanettir bu, Amerikan'ın emri ile yapılmıştır diyorsunuz, sizin bu soruna yönelik çözüm öneriniz nedir, deyin de bilelim. Ama 30 senedir uygulanan ve fayda sağlamayan yöntemlerden farklı bir yöntem, faydaya yönelik bir yöntem...
İhanet ve Amerikan projesi olma meselelerine geri dönecek olursak. MHP lideri Bahçeli, popülist bir politika güdüyor açıkca. Beğenmediğin her işe Amerikan projesi de, işin içinden çık. Toplumumuz -ben de dahil olmak üzere- ağırlıklı olarak Amerikan karşıtı, Amerikan projesi deyince herkes kıllanır. Peki siz, çözümün önünü tıkamak için kimden emir alıyorsunuz? Gladio'dan mı, Gladio'nun Türkiye uzantısı Ergenekon'dan mı? Bir de bu projeyi ihanet olarak lanse ediyor ya asıl bu sorunun çözümüne yönelik projelere köstek olmak ihanettir.
Hasan BARAK

Yorumlar