AVRUPA BİRLİĞİ, AYDIN DOĞAN'I KORUMASI ALTINA ALDI!!!

AYDIN DOĞAN, ŞAHSİ ÇIKARLARI İÇİN AVRUPA BİRLİĞİ'NDEN HİMMET DİLENİYOR.

Tüm Türkiye, Aydın Doğan'a kesilen vergi cezasını konuşuyor. Doğan'ın, gazeteleri ve diğer yayın organları ortalığı ayağa kaldırıyor. Vergi kaçırdıkları, devleti dolandırdıkları, RTÜK ve SPK'ı aldattığı yönündeki belgeli iddialara cevap vermek yerine, basın susturulmaya çalışılıyor çığırtkanlığı yapıyorlar.

Hıristiyan Demokratlar Grubundan Alman Renate Sommer, Bağımsız Belçikalı milletvekili Franz Vanhecke ve Liberal Grup üyesi Kıbrıslı Rum Marios Matsakis tarafından, AB Komisyonu’na yöneltilen, "DYH’ye kesilen vergi cezası ve Türkiye’de basın özgürlüğü" konulu üç soru önergesini, Olli Rehn yanıtladı. Rehn cevabında, "Basının çoğulculuğu ve bağımsızlığı her demokrasi için temel değerdir. Doğan Yayın Holding’e yönelik hukuki girişim, uygulamada bu ilkeye saygı gösterildiği konusundaki kaygıyı artırmaktadır" dedi. Rehn ayrıca, Türkiye’nin önde gelen siyasi figürleri tarafından yapılan basına karşı açıklamaların da basın özgürlüğüne tam saygının bulunduğu bir atmosfere yardımcı olmadığını kaydetti.

Rehn, sadece bunları söylemekle yetinmedi. Olli Rehn, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne; "Aydın Doğan'a kesilen cezada geri adım atmazsanız üyelik müzakereleriniz askıya alınır" tehdidini savurdu. AB Komisyonu, rekor vergi cezasının, 14 Ekim’de açıklanacak olan Türkiye İlerleme Raporu’nu etkileyebileceğini söyledi.

Aydın Doğan, hükümeti köşeye sıkıştırıp, kesilen cezadan yırtmak için her yolu deneyecek anlaşılan. Yabancı ortaklarını da araya sokarak AB'den himmet dilenmesi bunun açık göstergesi. Aydın Doğan, AB'de, Türkiye aleyhine lobi oluşturuyor. Geçmişte, başörtüsü meselesinden AİHM'e giden Hayrünnisa Gül'ü, Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet etmekle suçlayan ve siyasi linç başlatan Doğan Medya Grubu, bugün, acaba patronlarının bu yaptıkları karşısında ne diyecek? Tabii ki; AB, vergi terörüne tepki gösterdi diyecek.

Aydın Doğan ve Doğan Medya Grubu, geçmişte, bazı yayın kuruluşlarına veya bu yayın kuruluşlarının bağlı olduğu holdinglere veya şirketler grublarına bağlı diğer şirketlere, bankalara el konuluyorken neden basın susturulmaya çalışılıyor demedi?

2000 yılında, Türkiye Gazetesi'nin bağlı olduğu İhlas Holding'in lokomotif şirketi İhlas Finans'ın faaliyetleri durduruldu ve İhlas Finans tasfiye edildi. Doğan Medya Grubu, basın susturulmaya çalışılıyor demek yerine Enver Ören ve oğlu Mücahid Ören'i hortumculukla suçladı. Aydın Doğan, içki masalarında, İhlas Holding'i batırmak için birileri yeminler ediyorlarken nerdeydin?

Star'ın sahibi Cem Uzan'ın şirketlerine el konuluyorken, basın susturuluyor demek yerine, neden Uzanlar aleyhine yayın politikası güttün?

Show TV ve Akşam'ın sahibi Mehmet Emin Karamehmet'in Pamukbank'ına el konuluyorken, zor durumda kalıp, Yapı Kredi Bankası'nı Koç Holding'e, değerinin çok altına satmak zorunda kalıyorken, TMSF'ye olan borçlarını ödemek için Turkcell gibi bir şirketinin hisselerini satmaya mecbur kalıyorken neden Karamehmet'in aleyhinde yayınlar yaptın?

Sabah ve ATV'ye TMSF el koyuyorken neden sesin çıkmadı da, Sabah ve ATV'yi Çalık Grubuna kaptırınca Sabah ve ATV'yi neden bir anda yandaş medya ilan ettin? Ciner'in sahibi olduğu Habertürk Gazetesi'nin yazarlarından Yavuz Semerci'nin 10.09.2009 tarihli yazısındaki iddiasına göre; TMSF'nin Sabah ve ATV'ye el koymasının ardından, bu durum, 2 Nisan 2007 tarihinde, Doğan Grubu'nun yönetim merkezinde şampanya ile kutlanmış.

Baktığımızda, bu 4 olaydan son 3'ü gerçekleşmeden önce, söz konusu yayın grupları ile Doğan Yayın Grubu'nun kavga ettiklerini ve bu 3 olaydaki el koymalarda da Doğan Grubu'nun etkisini görüyoruz. Sadece İhlas Holding kimse ile kavga etmemiştir ama o da 28 Şubat süreci dahilinde bitirilmek istenmiştir.

Aydın Doğan, basın özgürlüğünü bu kadar düşünüyor madem neden bazı medya kuruluşlarını, "yandaş medya" diye ayırıp baskı oluşturmaya çalışıyor?

Geçmişte Hayrünnisa Gül'ü, Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet ediyor diyerek kamuoyunun önüne atmaktan geri durmayan ama bugün, bu işi kendisi yapan Aydın Doğan, Avrupa Birliği'nden himmet dileniyor. Avrupa Birliği, Aydın Doğan'ı koruması altına aldı ama bakalım Aydın Doğan'ı bu koruma kurtarabilecek mi?

Aydın Doğan için sonun başlangıcının süreci başlamıştır. Bugün olmazsa yarın, bu son mutlaka gerçekleşecektir. Aydın Doğan, geçmişteki günahlarının cezasını çekiyor. Onu, ne Umre açılımı, ne AKP yerine Ak Parti yazma (söyleme) açılımı, ne de Avrupa Birliği'nin açık koruması kurtaracaktır.

Hasan BARAK.

Yorumlar