İsviçre kabilesi - Rahim Er'in 03 Aralık 2009 tarihli makalesi

Hani İsviçre çok medeniydi, eşsizdi, tarafsızdı? Medeni Kanun bile oradan alınmıştı. İsmi de bazıları için sadece Medeni Kanun değil, İsviçre Medeni Kanunu idi. Lozan orada bağlanmıştı, Montrö Boğazlar sözleşmesi, Zürih akitleri orada yapılmıştı. İsviçre tarafsızdı. İsviçre asker beslemezdi. İsviçre NATO üyesi değildi. Orada her şey hoş görülür, her şey güler yüzle karşılanırdı. Alpleri, gölleri, şehirleri işsizlikten canı sıkılan hakimleri. İsviçre nerede, biz nerede, onlar ileri biz geriyiz...
Bize hep bunlar öğretildi.
Bizden öncekilere de o öğretilmişti.
Bizden sonrakilere aynısı öğretildi.
Hayran olunacak memleket.
Hukuku, uygarlığı, karlı dağları, güzel gölleri, kanton yönetimi, saatiyle bambaşka bir rüya. Bunların içinde doğru olanlar şüphesiz ki var. Fakat bir kabile devletinde de doğrular ve insanlığa numune gösterilecek değerler bulunabilir.
Oysa İsviçre’nin kara para aklama ve saklama memleketi olduğu hiç dile getirilmedi. Öz devletini soyan kral, şah, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, holding sahibi ve vergi kaçakçısı, gizli hesap adı altında paraları İsviçre bankalarına taşır. Bu herkesçe bilinmekte. Ama kimse “o adamın yaptığı suçsa İsviçre de bu suça ortak olmaktadır” demedi. Halbuki kumarın serbest olduğu prenslikler gibi uyuşturucunun serbest olduğu NL gibi İsviçre de kara para aklama diyarıydı.
Bu İsviçre, referandum kepazeliğinden iki sene evvel de soykırım krizine imza atmıştı. Yusuf Halaçoğlu’yla bir parti başkanını tutuklamaya kalkıştı. İsviçre’de bugün de Soykırım olmamıştır demek suçtur. Her İsviçreli ve İsviçre’de misafir her yabancı Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını kanun emri gereği kabul etmek zorundadır.
Medeni, ileri ve çağdaş İsviçre işte bu.
Şimdi minare yapılmasını yasaklayan referandum geriliğinden dolayı İsviçre’ye haçı koynundan çıktı diyeceğiz ama denemez çünkü zaten bayrağında haç var.
O halde sürtüşmenin adını koyalım, hilal/ haç mücadelesi .
Irkçı partiler referandumu sürüklediler.
Referandum gerekçesi de şu, İslam’ın sinsi yayılışını ve onun güç gösterisi olan minareleri engellemek. Minare referandumu, İsviçre’nin makyajsız yüzünü ortaya çıkarttı. Bununla AB’nin Türkiye muhalifi devlet başkanı seçmesi, Karadağ gibi yerlere vizeyi kaldırıp Türkiye için akla hayale gelmedik zorluklar çıkartması arasında ne fark var?.
İsviçre özüne uygun olanı yaptı.
Ne yapmalı?
En doğru teklifi Yeşillerin lideri Kızıl Dani söyledi.
-Müslüman zenginler, İsviçre bankalarından paralarını çeksinler.
Nerede o şuur?
10 çok büyük zengin veya şirket parasını çeksin 10 tane minareli cami yapılır.
Para, modern batının bâtıl dinidir.
Kaba ve ilkel bir referandum.
Kabile hayatında fanatizm vardır.

Yorumlar